Koçluk Nedir diyerek araştırma yapınca pek çok yerli yabancı sitede ve kaynakta birbirine benzer tanımlamalar ve açıklamalar bulmak mümkün. Şöyle genel tanım toparlayayım dediğimde Koçluk hakkında pek çok tanım yanında Uluslararası Koçluk Federasyonu (ICF) koçluğu şöyle tanımlıyor:
“Kişisel ve mesleki potansiyeli maksimize etmek üzere, karşısındakini daha fazla düşünmeye teşvik ederek yaratıcı süreçler içine girmesi için ilham veren, müşteri ile koçun işbirliği içinde olduğu bir ilişkidir.”
Öte yandan işi biraz daha kurcalayıp kelimenin kökenine indiğinizde çok daha sağlıklı ve tatmin edici sonuca ulaşıyorsunuz. En azından benim için öyle oldu ve bu şekilde bir tanım derlemek hem daha keyifli hem de tatmin edici oldu benim için.
Koç kelimesi bizdeki erkek koyun anlamını yani boynuzları bir kenara bırakacak olursak İngilizce “coach” kelimesinden geliyor. Peki o, oraya nerden gelmiş acaba? Çünkü biliyoruz ki İngilizcedeki coach da birden çok anlamlı (gibi görünüyor) ve hem şehirler arası büyük otobüsler hem de spor takımlarını çalıştıran eğitmenler aynı isimle anılıyor: Coach
Öncelikle Yolculuk Tarafından Bakıldığında Koç ya da Coach
Her iki tanımı ayrı ayrı kurcaladığımda coach sadece donanımlı büyük şehirler arası otobüs değil kimi yerlerde tren vagonu ve trende/uçakta ekonomi sınıfı anlamında da kullanılıyor. Biraz geriye sardığımızda ise atların çektiği kapalı arabalara ulaşıyoruz. Uçak tren hatta otobüs daha ortada yokken coach bizim faytonlara verilen admış. İngilizceye coach olarak girmeden önce Fransızcada coche olarak kullanılıyormuş (zaman makinasının göstergesine baktığımızda 16. Yüzyıl ortalarındayız bu arada) İyi de Fransızcaya nereden gelmiş bu koç? Coche? Macaristan’dan!
Macaristan’ın at arabası üretimiyle tanınan kasabası Kocs ‘da üretilen arabalara verilen işim Kocsi Szeker imiş. Yani Macarca Kocsi Szeker Fransızcaya geçerken olmuş “coche” oradan İngilizceye girerken de “coach” halini almış.
Madalyonun Diğer Tarafı, Eğitmen ya da Yönlendiren Olarak Koç
İki ana anlamı olan koç kelimesinin Türkçe’ye de bir ucundan giren ilk anlamı farklı spor dallarında takımı eğiten kişi.
Bu anlam 18.Yüzyıl başlarına ve doğrudan İngilizceye dayanıyor olsa da Avustralya’da özel öğretmen, özel ders veren öğretmen olarak da kullanılıyor.
Kelimenin İngilizcedeki fiil haline baktığımızda ise (to) coach, koçluk yapmak sadece spor alanında değil pek çok alanda da kullanılır olmuş. Spor olsun başka bir konu olsun eğiten ve yönlendiren anlamının dışında özel bir yönlendirme gereken alanlar için de “Koçluk yapmak” kullanılmaya başlanmış: Aksan koçluğu, vokal koçluğu vb.
Son olarak da koçluk (to coach ya da coaching) kelimesinin kazandığı anlam: “Bir kişiye hedeflerine ulaşması için profesyonel tavsiyeler vermek” haline geldi. Bu durumda Koç da bu işi yapan profesyonel kişi oluyor.
Koçluk: Bir Yolculuk
Benim sevdiğim ve keyif aldığım ise yukarda detaylandırdığım iki tanımın birleştiği bir tanım. Koçluğu, karşındakinin hedeflerine ulaşması için birlikte çıkılan bir yolculuk olarak görüyorum. Gerek mesleki gerek kişisel olarak kişilerin içlerindeki potansiyeli ve cevapları bulmaları için yapılan karşılıklı görüşmeler; bu görüşmelerde, kişinin kendine ait cevapları bulmak üzere teşvik edilmesi ve yaratıcı olarak yönlendirilmesi ancak bu esnada koçun kendi geçmişi ve birikimine dayanarak kişisel tavsiyeler vermediği bir görüşme ya da görüşmeler serisidir koçluk.
Koçun görevi; kendini, kendi geçmişini ve birikimini bir kenara bırakarak karşısındaki kişiyle bir yolculuğa çıkmak ve karşısındakinin farkındalığına katkıda bulunacak yönlendirmeleri yapmak, doğru soruları sormak, yaratıcı süreçler tasarlamak; kişinin başta belirlenen hedeflerine ulaşması için aksiyon almasını sağlamaktır.